Cumartesi, Eylül 30, 2006

RAMAZANA ÖZEL TATLI : GÜLLAÇ ve SİZLERDEN ÖNEMLİ BİR RİCA!!!

Ramazan ayının en özel tatlısıdır Güllaç nedendir bilinmez diğer aylarda çok nadir rastlarsınız bu tatlıyı yapan yerlere ama Ramazan ayında birden bir patlama gösterir ve hemen hemen her yerde bulunabilecek hale gelir,ne de iyi olur;))Benim en sevdiğim tatlılardan biridir yanlız Güllaç da sevmediğim yoğun Gül suyu kokusudur onun için evde yapıp yemeği her zaman tercih ederim çünkü yaptığım hiçbir Güllaç'a gülsuyu eklemem onun yerine vanilyayı tercih ederim;))

GÜLLAÇ TATLISI
MALZEMELER: 10 Adet güllaç yufkası
2 lt.Süt
2 su bardağı tozşeker
1 paket Dr.Oetker Premium şekerli vanilya(eğer normal vanilya kullanılacaksa 2 paket.)

ÜZERİ ve İÇİ İÇİN :250gr.Ceviz içi
1 avuç toz fındık
1 avuç toz fıstık
1 avuç hindistan cevizi yada mevsimine göre meyvalarla süslenebilir(Çilek,Nar vs.)

YAPILIŞI:Sütümüzü bir tencereye alıp ocağın üstünde orta hararette kaynatmaya başlıyoruz,içine şekerini de ilave edip taşmasına müsade etmeden sürekli karıştırarak kaynatıyoruz

Altını kısık ateşte bırakıp diğer yandan vanilyamızı da ilave edip iyice karıştırıyoruz.Ben Dr.Oetker'in yeni çikardığı Premium şekerli vanilyasını kullandım ve size de tavsiye ederim diğerlerinden çok daha etkin bir aroması var.

Kısık ateşte sütümüzü kaynatmaya devam ediyoruz.Ben en büyük dikdörtgen borcamımı kullandım 27cm x 40cm siz isterseniz tepside yapabilir ya da verdiğim ölçüleri yarıyarıya yapıp boyutunu küçültebilirsiniz.1 adet Güllaç yufkamızı dörde bölüyoruz ve tepsimize yerleştiriyoruz,

Üzerine kaynamakta olan sütümüzden kepçe yardımı ile alıp 1 veye 1,5 kepçe sütle ıslatıyoruz.

Bu şekilde kat kat 5 güllaç yufkamızı döşeyip aralarını sütle ıslattıktan sonra sıra geldi arasını döşemeye cevizlerimizi eğer mini şefiniz varsa mini şef yardımı ile yada robotta küçülterek o da yoksa bir poşetin içine yerleştirdiğiniz cevizinizin üzerine bir şişe kavanoz veya çekiçle vurarak küçültüyoruz.;))En zor da cevizi küçültme işlemini anlattım galiba;)))

Arasını da cevizle heryerine eşit miktarda gelecek şekilde kapladıktan sonra,

elimizde kalan 5 Güllaç yufkamızı da aynı anlattığım şekilde döşeyip,eğer kaynamakta olan sütümüz de arttı ise şöyle bir üzerinden geçirip sütümüzü de bitiriyoruz ve Güllacımızı bir kenarda ılınmaya bırakıyoruz.

Güllacımız ılındıktan sonra elimizdeki malzemelerimizle üzerini süsleyip zaten lezetli olan Güllacımızı iyice albenili hale getiriyoruz;)))Servise kadar ve servisten sonra arta kalan Güllacımızı buzdolabımızda muhafaza ediyoruz.Sütlü bir tatlı olduğundan çabuk bozulabilir.(ayrıca yine oda sıcaklığına gelmeden dolaba koymuyoruz sıcakken buzdolabına koyarsanız birden soğuk hava ile buluştuğu için çabuk ekşime yapabilir.)

NOT:Ben Güllacıma Gülsuyu koymadığımı söylemiştim sizler Gülsuyu ilavesi yapmak isterseniz kaynayan sütünüze 1 çorba kaşığı Gül suyu ilavesi yapıp Güllacınızı bu şekilde döşeyebilirsiniz.Ne ilginç değilmi hem gülsuyu sevme hemde adını gül'den alan tatlıyı sev;)))Ben de böyleyim işte neyse hayat zaten çelişkilerden ibaret değil mi?;))
AFİYET OLSUN...

TÜM DOSTLARIMDAN BİR RİCAM OLACAK!!!
Bu mail bana az önce ulaştı sizlerden ricam bir kaç saniyenizi alacak bu işlemi yarına ya da sonraya bırakmadan yapmanız...Bana arkadaşım aracılığı ile ulaşmış olan bu maili sizlere aynen aktarıyorum;


Biliyorsunuz, internette cocuk pornosu uzerinden kar saglayan ve cocuklari
istismar eden kisiler ve siteler var. Bu sitelerin kapatilabilmesi icin
toplumsal tepkiyi belirtmek uzere, 31 Aralik 2006 tarihine kadar 1 milyon
sanal mum yakilmasi hedefleniyor.
Isim, e-mail vermek zorunda degilsiniz.
Ilk ekrani onaylayin, ikinci ekranda odada gezinip yanmayan, yesille
isaretli mumlardan birine tiklayin. Son ekrani da onaylayin (SUBMIT) . hepsi
bu kadar.
Cocuk pornosu sapikliktir.

Bu maili lütfen tüm tanıdıklarınıza iletiniz...

http://www.lightamillioncandles.com

HAYDİ HANIMLAR BİZDE DESTEĞİMİZİ VERELİM VE BU TİP PİSLİKLERDEN ARINALIM.

TEMİZ BİR DÜNYADA SEVGİYLE KALIN...

Cuma, Eylül 29, 2006

İYİ Kİ VARSIN DR.OETKER ve HAYATIMI KOLAYLAŞTIRAN HERŞEY ;))

Merhaba hanımlar oldukça yoğun geçen bir gün geçirdim.Sabah kalktım bütün gün dışardaydım eve geldiğim de ne yapabilirim diye düşünmeye başladım gerçi hamsi almıştım ama nedense canım eve gelince hamsi pişirmek istemedi,bir de gelirken de turşuluk acur ve salatalık aldım onlarında bir an evvel kurulması gerekiyor bu arada hadi televizyonu da açayım haberleri kaçırmamış olurum dedim bir yandan masayı hazırlamaya başladım.
Eve döndüğünüz de birçok şeyi birarada yapma ve yetiştirme telaşı da en kötüsü biliyorsunuz;))
Dünden kalan çorbam vardı onu da dolaptan çıkardım,şöyle bir durdum ne yapabilirim diye ve hemen yapacağım işleri kafamda sırasına soktum önce hamsileri ayıklayacak ve dolaba ertesi gün için atacaktım,masamı kurup çorbamı ısıtacaktım ve turşumu yapacaktım ben bunları düşünürken Tv'de Dr.Oetker'in reklamı dönmeye başladı ve en sevdiğim tatlı karşımdaydı;))Çikolatalı puding baktım reklamdakiler de minik kuplarla yetinmeyip tencereden kaşıklıyorlar(ben ve ağabeyim çocukken hep kavga ederdik sen sıyıracaksın ben sıyıracağım diye ve sıraya girerdik annem ne zaman krem şokola yapsa tencereyi bize uzatırdı dibini sıyırmak dünyanın en keyifli işidir;))hala da işim acele değilse yaparım;))
-canım çekti tabiii;))o kadar beni bekleyen işim varken doğru kilerime gittim pudingimi çıkardım bir pakette bisküvi aldım elime tekrar mutfağa ocağın başına geçtim.
KOLAY PUDİNGLİ PASTA için,
750 ml süt ve 1 çorba kaşığı kakaoyla pudingimi pişirdim bir sıra puding bir sıra bisküvimi tupperware pasta kalıplarımdan birine döşedim ve onu bir kenara aldım oda sıcaklığına gelip daha sonra dolaba konmak üzere.

Bu arada zaman geçiyordu ve iftarlık hala birşey yoktu hamsiyle ne yapacağımı bulmuştum pudingli kolay pastamı yaparken poşetinden şöyle bir avuç kadar hamsi aldım kılçıklarıyla birlikte birgüzel temizledim ve yıkadım çok hafif tuzladım ve bir süzgeçin içine oturttum.Birazdan Hamsili mısır ekmeği yapacaktım;)

HAMSİLİ MISIR EKMEĞİ

MALZEMELER:1 Avuç kadar kılçığı da çıkarılmış hamsi
1/4 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı mısır unu
1 adet yumurta
1/2 su bardağı yoğurt
1/2 paket Dr.Oetker kabartma tozu
bir tutam kekik,bir tutam tuz,bir tutam kırmızı pul biber

YAPILIŞI:Fırınımızı önceden 180 derece de ısıtıyoruz.Bir kaba yumurta,sıvıyağımızı ve yoğurdumuzu ekleyip bir kaşık yardımı ile karıştırıyoruz,unumuzu,kekik,tuz,kırmızı pul biberimizi ve kabartma tozumuzu da ilave edip iyice tüm malzemeyi birbirine karıştırarak yediriyoruz.

Hamsimizin birkaçını üzerini süslemek için ayırıyoruz diğerlerini de fileto şeklinde ikiye bölüyoruz ve hamurumuza ekleyip onuda karıştırıyoruz.

Daha sonra ben 20cm x 20cm çapında yağlı kağıtla kapladığım kare kalıbıma yerleştirdim sizde minik bir fırın tepsisine veya kare borcama,silikon kalıba yada kelepçeli kalıba koyabilirsiniz ayrıca kalabalıksanız ve yetmeyeceğini düşünürseniz malzemeyi iki katına gönül rahatlığı ile çıkarabilirsiniz.

Isıtılmış fırında yaklaşık 30 dak. üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.Yaklaşık 5-6 dakika sonra kalıbından çıkarıp tel ızgara nın üzerinde soğumaya bıraktım.Değşet güzel bir ekmek hemen denemenizi tavsiye ederim;))))

Tabii bu arada iftarımı çorba ve biraz kahvaltılıkla geçiştirdim.Daha sonrasında yenecek mamalarım biraz kendilerine geldikten sonra yanında bir de çay demleyecektim;) Onun için midemi çok doldurmayayım dedim;))Sıra geldi turşumu kurmayaaaa. Pudingimi yaparken de 2lt su kaynatmıştım oda ılınmış içine iki paket Dr.Oetker turşu kur paketi açtım ılınan suyuma ilave edip karıştırdım.

Turşuluklarımı bir güzel yıkadım uç kısımlarını kestim acur ve salatalık toplam 2kg. malzememi büyük bir kavanoza yerleştirdim 1/2kg.salatalığımı da küçük kavanoza yerleştirdim.

Üzerine 2 baş sarısak ayıklayıp ilave ettim.Dr.Oetker'in turşu kuru ile hazırladığım suyuma da 2 çay bardağı üzüm sirkesi 2 çay bardağı da elma sirkesi,1adette limon sıktım karıştırdım,

Kavanozu ağzına kadar bu karışımla doldurdum ki zaten turşu kur'lu su tam geldi;))

Küçük kavanoza şöyle bir baktım -hadi dedim yarın biraz daha malzeme alayım da kurmuşken yine büyük bir kavanoz kurarım geçtiğimiz yılda 4 büyük kavanoz karışık turşu kurmuştum yine 'Dr.Oetker Turşu Kur' ile hatta en son kavanozumu daha yeni açtım diyebilirim onun için bu yıl 2 büyük kavanozun tam geleceği kanısındayım onu da yarın yaparım nasıl olsa turşu kurması artık çok kolay;))Resimde gördüğünüz yeni kurduğum kavanozun yanındaki karışık turşu geçen kıştan kalan yeni açtığım kavanozum;))

Yazımın başlığın da da dediğim gibi iyi ki varsın Dr.Oetker:) ekmek,pasta,turşu ne yaptıysam hepsinin için de yerini aldı ve yaptığım herşeyi çok pratik ve lezzetli yapmamı sağlıyor -eee daha ne isterim;)))
Eveeet nihayet tüm işlerim bitti şimdi hem sizler için yazımı yazıyorum bir yandan da keyifli çayımı içip mamalarımı yiyorum.


Haydi hanımlar sizlerde yapın da karşılıklı yiyelim;)))
KOLAY GELSİN VE AFİYET OLSUN;))))

Perşembe, Eylül 28, 2006

FENERBAHÇE'Lİ KOLAY BACAKLI ÇORBA;))


Fenerbahçeli çorba da olurmu demeyin insanın sülalesindeki bütün beyler Fenerbahçeli olursa tepeden tırnağa kullanılan her materyalde sarı lacivert oluyor otomatikman;)))Vallahi bana kalırsa hangi takımlı olursa olsun benim bildiğim tek birşey varki;hem doyurucu hem yapımı kolay hemde isminden dolayı çocukların severek yedikleri bir çorba olduğu;))

KOLAY BACAKLI ÇORBA

MALZEMELER:1 yada 1,5 subardağ yeşil mercimek kişi sayısına göre çoğaltılabilir.(ister geceden ıslatın isterseniz benim gibi düdüklü tencere de pişirin.Ben diğer tüm malzemeleri 1 subardağı mercimeğe göre veriyorum)
1 Adet soğan
2 yemek kaşığı domates salçası
5 su bardağı su
2 avuç erişte
ÜZERİ İÇİN.Sıvı yağ,nane ve kırmızı pul biber.
YAPILIŞI:Dediğim gibi isterseniz bir gece evvelden mercimeğinizi ıslatabilirsiniz bu ertesi güne pişmesinde kolaylık sağlar yada düdüklü tencere de haşlayabilirsiniz.Yalnız tam haşlamadan önce bir taşım kaynatın hem kara renkli suyunu çıkarmış olursunuz hemde mercimek oldukça gazlı bir bakliyat türüdür bu şekli ile pişirilirse gazından da kurtulursunuz.

Yarım haşladığınız mercimeğimizi süzerek bir kenara alıyoruz.Bir tencerenin içine soğanımızı yemeklik doğruyoruz ve çok çok az sıvı yağ ile pembeleştiriyoruz mercimeklerimizi ve salçamızı da ilave edip onlarlada bir iki dakika çeviriyoruz (aslında mercimek yemeğinin aynısını yapmış oluyoruz ilk defa mercimek yemeği yapacak olan arkadaşlarım suyunu az koyar ve bu şekli ile pişirirlerse mercimek yemeğini yapmış olurlar)Kavurduğumuz soğan,salça ve mercimeğimizin üzerine suyumuzu da ekleyip tenceremizin kapağını yarım kapatıyoruz ve iyice mercimekler yumuşayana kadar pişirmeye devam ediyoruz bu aşamadan sonra eriştemizi de ilave ediyoruz.

Eriştelerimiz de yemeğin içinde yumuşacık olana dek pişiriyoruz.Diğer tarafta bir bardak suyun için de 1-2 tatlı kaşığı nanemizi iyice yıkıyoruz,
daha önce de bahsetmiştim mutlaka dışardan aldığınız nane ya da kekiğinizi yıkamalısınız.Bir bardak suyun içine nanemizi koyalım ve çay kaığı yardımı ile karıştıralım üzerine çıkan naneyi kullanalım.

Resimde de sizlere göstermeye çalıştığım gibi yıkadığınız kekik ya da nane dibine kumunu dökecektir.Yıkadığımız nanemizi,kırmızı pul biberimizi ve yağımızı yakıp pişen çorbamızın içine alıyoruz şöyle bir karıştırdıktan ve de altını söndürdükten sonra dilediğiniz oranda tuz ilavesini yapıyoruz.(Tuz ilavesi bakliyat piştikten sonra yapılır ki kurubakliyat kendini sıkıp uzun sürede pişmesin.)

NOT:Arzu edilirse çorbaya servis yapılırken limon sıkılabilir daha da güzel oluyor;)

Arnavut'musun Tatar'mısın
Ekşili çorba yapar mısın
Sana davul çalıyorum amma
Acaba sen oruç tutar mısın;)))


AFİYET OLSUN...

Çarşamba, Eylül 27, 2006

43.ALTIN PORTAKAL EN İYİ YARDIMICI OYUNCU ÖDÜLÜ BANA GÖRE ZATEN DOĞUŞDAN ÖDÜLLÜ;)))


CİVAN CANOVA
Civanım Canovam;))Canım arkadaşım yok değil yazdım ama ben bile yadırgadım;))Civan benim arkadaşım değil kardeşim;ağabeyim hatta oğluşum;))Ben böyle söylediğim de kendisi çok gülüyor ama öyle AYŞE ABLASI KURBAN OLSUN ONA;))))Çiçek Taksi dizisinin namı değer artist Celal'i;))Eveeeeet herkesin çok yakından tanıdığı Civan Canova neresinden başlasam sizlere neler anlatsam bilemiyorum 2000-2005 yılları arasında Civan'cığımla hemen hemen hergün aynı sette aynı iş için yüreklerimiz çarptı 5 yıl boyunca birbirimizi hiiiiç kırmadan çalıştığım,oyunculuğunu her zaman ayakta alkışladığım kardeşim Civan'ımın diğer başarısını kutlamak ve sizlere de biraz daha yakın dan tanıtmak için kendisinden bahsetmeye karar verdim sizler zaten filmlerinden -dizilerinden-oyun yazarlığın'dan ve tiyaro oyunlarından tanıyorsunuz Civan'cığımı
Filmleri
Esir Kalpler Ekrem Akerman 2006
Eve Dönüş 2006
Çeşm-i Bülbül 2005
Gece Yürüyüşü Cüneyt 2004
Ömerçip 2003
Sır 1997
80. Adım Sedat 1996
Yer Çekimli Aşklar 1995
Sokaktaki Adam 1995
Çiçek Taksi Celal 2000-2005
Yalancı Şafak 1990
Acı Lokma 1986
Hırsız 1986
Yıkılan Gurur 1983
Berduşlar 1982
Mutlu Ol Yeter 1981
Nehir 1977
Arkadaş Halil 1974
Filmleri - Senaryo
Bizim Aile 1995
Benim ki sadece bir hatırlatma olsun dedim;)

43.Altın Portakal Ödülleri geçtiğimiz Cumartesi gecesi yapılan törenle sahiplerini buldu.Cumartesi gecesi çoğunuzun bildiği gibi epey bir süre internette dolaştım günün haberlerini okurken baktım ki ödüller sahipleri ile buluşmuşlar şöyle bir göz atayım bakayım dedim iyi ki de bakmışım.Bu yılın En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü Civan Canova'ya verildi diyordu haberde,hemen kardeşimi arayıp tebrik etmek geldi içimden çok mutlu oldum ellerim titredi onun yerine" -eeee kolay değil onu sahne de ödül alırken alkışlayamamıştım ama yüreğimin alkış titreşimleri ellerimin titremesine de engel olamadı doğrusu;)Bir sanatçının en büyük gurur kaynağı en büyük teşvikçisidir ödül almak kaldı ki Altın Portakal Türkiye'nin en eski en büyük film ödüllerinden de biridir."Saatime şöyle bir gözattım ki nerdeyse sabah oluyor hadi dedim bu coşku sana bu kadarlık yeter yarın ararsın kardeşini tebrik edersin ertesi gün aradım ama sesini duyamadım mesaj attım cp telefonuna bir müddet sonra kendisinden gelen cevap Şuan hava alanındayım dönünce arayacağım'dı.Aradı da benim oğluşum sesinden bile mutlu olduğunu hissettim ve onun adına bikez daha mutlu oldum ve heyecanlandım.
CİVAN'CIĞIM BU SATIRLARIM ÖZELLİKLE SANADIR ÇOK İYİ BİR OYUNCU OLDUĞUNU,ÇOK İYİ BİR OYUN YAZARI OLDUĞUNU,ÇOK İYİ BİR EVLAT OLDUĞUNU,ÇOK İYİ BİR DOST OLDUĞUNU,KARDEŞ OLDUĞUNU KISACASI ÇOOOOK İYİ BİR İNSAN OLDUĞUNU BİLİYORUM ZATEN VE DAHA NİCE NİCE BAŞARI ÖDÜLLERİ DİLİYORUM;AMA BİLİYORMUSUN Kİ TANRI SANA BU KADAR GÜZELLİĞİ BİR ARADA VEREREK SENİ ZATEN ÖDÜLLÜ YARATMIŞ;BİZLERİN VE DİĞER İNSANLARIN VERDİKLERİ SADECE VAR OLAN APOLETİNDEKİ YILDIZLAR OLUR KARDEŞİM;SENİ SEVİYORUM GÜZEL GÖNÜLLÜ CAN KARDEŞİM VE CANI GÖNÜLDEN TEBRİK EDİYORUM,
İYİ Kİ VARSIN İYİ Kİ KARDEŞİMSİN...

Civan Canova'yı sizlerin de daha yakından tanımak isteyeceğinizi düşünerek sitesinin linkini veriyorum ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken çok hoş bir site olduğunu düşünüyorum;))
SEVGİYLE KALIN...

Pazartesi, Eylül 25, 2006

KOLAY VE LEZZETLİ TENCERE BÖREĞİ

Eski cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Benim karnım tok ama
Arkadaşım börek ister

Hem iftar da hem de sahurda ramazandan sonra da beş çayının yanında sunacağınız oldukça kolay ve lezzetli bir börek Tencere Böreği ayrıca fırını ile başı dertte olanlarında imdadına yetişen bir börek;)))Diğer bir adıda Alt Üst Böreği,ama ben ve ağabeyim çocukluüğumuz da annemin yaptığı bu böreği -annneeee bize börek yaparmısın dediğimiz de tepsi böreği ile karıştırmasın da alt üst böreğini yapsın diye -ama tencere böreği istiyoruz;)))derdik,onun için bizim tarif defterimiz de Tencere Böreği adı altında yerini alır;))İşte yapımı kolay içersine istediğiniz malzemeyi rahatlıkla kullanabileceğiniz böreğimiz;

TENCERE BÖREĞİ

MALZEMELER:4 adet yufka(ben en büyük pilav tenceremi kullandım siz küçük kullanacaksanız 3 adet de yeterli olacaktır,
2 bardak su
1 bardak süt
1/2 bardak yoğurt
150-200gr margarin(Ben yarı sıvı yarı margarin kullanıyorum.)
1 adet yumurta

İÇ MALZEMESİ: 2 bağ pazı( veya 1kg.ıspanak)
250gr. Beyaz Peynir

YAPILIŞI:Önce iç malzemesi pazılarımızı veya ıspanağımızı çok iyi yıkıyoruz ve yaklaşık 10dak. kadar sirkeli suda bekletiyoruz evde yeşil ne kadar sebzem varsa hepsini mutlaka sirkeli su da bekletirim mikropları kırmanın en iyi yoludur.Yıkadıktan sonra eğer sapları körpe ise saplarıyla ki bu mevsimde özellikle ıspanakların sapları çok körpe oluyor eğer değilse sadece yaprak kısımlarını 3-4 cm.kalınlığın da kesiyoruz.(ben yeşil yapraklı sebzelere de pek bıçak kullanmamaya çalışıp elimde bölüyorum)Pazımızı yıkayıp kestikten sonra çatalla ezilmiş peynirimizle karıştırıyoruz karıştırma esnasında pazı yada ıspanak bayağı suyunu salacaktır istersniz bir süzgeçe alıp kasenin üzerine de süzgeçi oturtabilirsiniz ki sulandıkça suyu akıp gitsin.
Tenceremizin içini hafif yağlayalım su+süt+yoğurt+eritilmiş margarin+bir bütün yumurtamızı derince bir kase de iyice çırpalım.Yağladığımız tenceremize yufkamızın birini tencerenin üzerine örtü örter gibi örtelim diğer 3 yufkamızı elimizin büyüklüğün de parçalara ayıralım.Örtü gibi örttüğümüz yufkamızı tencernini dibine kadar bastıralım ama kenarları tenceremizin dışından sarkar vaziyette olsun yağlı sulu karışımdan 1-2 yemek kaşığı kadarını yufkamızın üzerine iyice yedirerek sürelim daha sonra her yanına el büyüklüğündeki yufkalarımızı sıralıyalım onun da üzerine bol bol yağlı karışım dan ilave edelim aşağı yukarı 1,5 yufkayı bu şekilde tenceremize yayarak sıralıyalım süzgeçte bekleyen pazı-peynir karışımımızı iki elimizin arasında iyice sıkarak alıp böreğimizin üzerine ve her yerine bu iç malzemeden gelecek gibi yayalım daha sonra tekrar yufka yağlı su karışımı derken elimizdeki yufkalar sona erince tencerenin dışına sarkan ilk yufkamızı alıp tencerenin ortasın doğru toplayalım sıvı karışımız da artarsa onu da üzerine dökelim.

Kapağını KAPATMADAN önce orta ateşte sonra kısık ateşte böreğin kenarları hafif kurumaya başlayancaya kadar ocağın üstünde biraz da döndürerek pişirelim daha sonra tenceremizin kapağı yada düz bir servis tabağı ile ters düz yapıp diğer tarafını pişirin yine ocağın üstünde arada bir çevirmeyi unutmadan.
NOT:Ters düz yaparken çok dikkatli olun lütfen börek sıcak olacaktır ben genelde ocağın üzerinde değilde evyenimin yanında değiştiririm herhangi bir kazaya karşı su elimin altında olsun diye;))

NOT:Mutlaka Teflon ve yayvan tencerede pişirilmeli teflon dışında yaptığınız tencerenin dibine yapışırsa ters düz yapamaz ve böreğinizi pişiremezsiniz:((Daha önce yazmayı unuttuğum için özür dilerim umarım kimse böyle bir talihsizlik yaşamamıştır benim yüzümden;((
AFİYET OLSUN...

13.000 KERE TIKLAYAN PARMAKLARA TEŞEKKÜR EDERİM;)))

Tekrar kısa bir aradan sonra Merhaba dün ve bugün nerdeyse bilgisayarın başından kalkmamış gibi hissediyorum kendimi;)))Sahur iftar derken sanırım günler bu yoğunluk da devam edecek bir de etkinlik için hazırlık var tabii;))Bu gece sizlere yemek tarifi yapmak yerine teşekkür etmek istiyorum 10-Ağustos'da açtığımız bloğumuzun 24-Ağustos'da daha detaylı çalışmasını sevgili Burcu'cuğumla yapmıştık biliyorsunuz 24-Ağustos'da bir de ziyaretci sayısını görelim diye numaratör koymuştuk bloğa yaptıklarımız yerini bulacak mı acaba diye sağolun var olun sanırım emekler boşa gitmiyor her geçen gün takipci sayısı çoğalıyor tarifleri uygulayanlar sonuçlarını bizlerle paylaşıyor ki benim için en önemlisi de bu,evet bugün numaratörümüzü yerleştireli tam bir ay oldu bir ayda ulaştığımız sayı ise 13.000 kişi NE İYİ ETTİMDE AÇTIM ŞU BLOĞU NE İYİ ETTİNİZ DE GELDİNİZ TEKRAR TEŞEKKÜR EDİYORUM YARIN İFTARA KADAR TEKRAR GÖRÜŞMEK ÜMİDİ İLE...


Veee bloglar dan destek gelmeye devam ediyor Finduk Zamanı için geçen gün sizlere bahsettiğim masüstü resimlerinin gönderildiği eğlenceli bir blog vardı Sevgili KADİR DOĞAN'a ait olan işte masaüstüm bloğu da bizlere destek vermiş burdan kendisine teşekkür ederiz bloglar arası yapılan bu çalışmaların genişlemesi ve seslerinin daha kuvvetli çıkması dileği ile...İşte masaüstüm bloğunun fındık zamanı duyurusu daha detaylı bilgi için linklerini veriyorum.

Sahur vakti emîndir.
Hoşaf suyu serindir.
Aman eli çabuk tut,
Yetimi sen sevindir.

TÜM DOSTLAR SEVGİYLE KALIN...

Pazar, Eylül 24, 2006

İLK İFTAR YEMEĞİMİZ;))

Bak geldi etli dolma,
Çok yiyip göbek salma.
Üstüne bir kahve iç,
Terâvihe geç kalma!

Evet iftara çok az bir zaman kaldı kısmet olursa bugün tutuğumuz oruçların ilk günü olacak herzamankinden biraz daha geç kalktım bugün dün gece sahur ardından bir internet turu derken saat7.00 olmuştu tabii bu durumda uyanmam onikiyi geçti kalktım ilk iftar sofram için canım ne çekiyorsa onu yapmak istedim maalesef gönlümü birçok yemek de dolaştırmama rağmen yine de canım birşey çekmedi o arada anneciğim aradı -hadi dedi ilk iftar sofrasında yalnız oturmayalım -Tamam dedim bekliyorum gelirken pide de getirirsin artık;)))Yaşasıııın ramazanın gelmesi ile mis gibi pide kokuları da gelmeye başladı fırınlardan bayılırım;)))Anneciğim dolma sever diye evde de bir iki dolmalık biber ve kabak var sahurda sizlerle da paylaştığım çorbam da var dolabımda Sini börekten aldığım peynirli kol böreğim de var(Sini böreğin tüm ürünlerini severek tüketiyorum tavsiye ederim.)Ehh o zaman durmamın da anlamı yok hadi mutfağa gidelim de iftar yemeği için bir dolma yapalım;))

Etli Biber ve Kabak Dolması

MALZEMELER:300gr. Kıyma
1 subardağının yarısı kadar pirinç
1 adet soğan
tuz,karabiber,nane
ve daha önce sizlere de tarif ettiğim evde yaptığım kırmızı biber salçamdan 1 tatlı kaşığı evinde biber salçası olmayanlar 1 tatlı kaşığı domates salçası da koyabilirler,

YAPILIŞI:Dolmalık biberlerin tohum kısımlarını ayıklıyoruz ve iyice yıkıyoruz,Kabakların da kabuklarını incecik soyduktan sonra içlerini oyuyoruz içlerini parçalamadan oyduğum kabakları tenceremin dibine dizerim hep lokum gibi olurlar ve onları tüketmeyi çok severim onun için size de denemenizi öneririm;)Şimdi sıra geldi iç malzemesini hazırlamaya Soğanımızı yemeklik doğruyoruz içine kıymamızı,tuz,karabiberimizi ve mutlaka bir bardak suyun için de yıkadığımız nanemizi(nane de yıkanırmı demeyin ben her seferinde mutlaka yıkarım bir bardak suya nanemi alırım bu suyun içinda çay kaşığı ile iyice karıştırıp suyun üzerine çıkan naneleri kullanırım dışardan aldığımız tüm naneler de maalesef kum ve taş yığını var sizde deneyin ne demek istediğimi göreceksiniz)şimdi salçamızdan da ekleyip ve enson içine 1/2 su bardağı suyumuzu da ilave edip iç malzememizi iyice karıştırıyoruz

Kabaklarımızın ve biberlerimizin içine çok sıkı sıkı olmamak kaydı ile dolduruyoruz üzerlerine kabukları ile domates halkalar kesip biberlerimizin ağzını kapatıyoruz eğer iç harcınızdan benim gibi minik birşey artarsa bir domatesin,patatesin veya soğanın içini boşaltıp onu da dolmaların ortasına oturtup pişirebilirsiniz;))

Benim tencerem büyük geldi onun için bir küçük boy tencereye aktarıp üzerlerine çok az evde yaptığım karabiber taneli ve sarımsaklı yağımdan koydum sizlerin de varsa ondan ilave edin yoksa sadece zeytinyağ ilave edip üzerine 1 veya 1,5 bardak su ekleyin.

Yemeğin suyu kaynara çıkana kadar yüksek ateşte ağzı açık kaynara çıktıktan sonra kısık ateşte kapağını yarım kapatıp pirinç taneleri pişene kadar bu şekilde kaynatmaya devam ediyoruz pirinç tanelerinden bir tane alıp ramazan ayı boyunca(yeme şansımız olmadığından) bir tabağa alın çatalınızla ezin eğer yumuşaksa pişmiş demektir;))

Şuan piştikleri için maalesef son aşamayı gösteremiyorum ama dolma nasıl yapacağım diyenler için sanırım anlaşılır olmuştur;)
AFİYET OLSUN TUTUĞUMUZ ORUÇLAR KABUL OLSUN...

HOŞGELDİN ONBİR AYIN SULTANI



Göz aydın hepimize,
Mübârek günler bize,
Onbir ayın sultanı,
Hoş geldin evimize.

NİHAYET ONBİR AYIN SULTANI RAMAZAN AYI GELDİ VE HOŞ GELDİ,
TÜM DOSTLARIN RAMAZAN AYI HUZURLU BEREKETLİ VE SAĞLIKLI GEÇSİN.
Alışverişler yapıldı hazırlıklar tamamlandı hatta ilk teravi namazları bile kılındı allah kabul etsin.
Şimdi sahur hazırlıkları başladı şimdiden hepinize kolay gelsin.
Benim gibi mide rahatsızlığı olanlar için sahur da en güzel yemek ya kahvaltı yapmak yada bir kase çorba içmek olacaktır;)Ehhh iftarda da aslında mideyi çok zorlamadan hafif kahvaltılıklar ardından da bir kase çorba fena gitmez doğrusu işte bunu düşünerek ramazanın ilk gecesinde sizlere kolaylıkla yapacağınız bir çorba tarifi vermek istedim.

KREMALI-SÜTLÜ DOMATES ÇORBASI

MALZEMELER: 2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı buğday nişastası
2 yemek kaşışığı domates salçası
1/2 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
100ml krema (Küçük paket kremaların yarısı)
5 su bardağı su
Tuz
Üzeri için karabiber ve eski kaşar rendesi

YAPILIŞI: Tenceremize unumuzu ve nişastamızı alıp un kokusu gidene kadar kavuruyoruz daha sonra salçamızı da ekleyip kavurmaya devam ediyoruz.Kavrulan unlu salçalı karışımımıza su ve sütümüzü ekleyip sürekli kaynayana kadar karıştırıyoruz(Karıştırmayı asla bırakmamalısınız yoksa un içinde top top olur çorbayı karıştırma aşamasında tel çırpıcı kullanırsanız sonuç daha iyi olacaktır.)Artık kaynayan çorbamızın altını söndürüp kremamızı da ilave edebiliriz.Çorbamızın üzerine eski kaşar rendesi ve karabiber serperek servis yapabiliriz.

AFİYET OLSUN...
Cebimin ağzı dardır
İçinde şeker vardır.
Sabreyle aman gönül,
İftara neler vardır???;)))

Cumartesi, Eylül 23, 2006

LEZİZ FİYONK

Öncelikle Tüm Dostlara İyi Haftasonu Diliyorum.
Çalışanların hafta sonları kıymetlidir hem keyif günüdür,hem gezme,hem bakım kafalarından tatil günü ne yapacaklarını düşününce genelde ne kadar çok yapılacak şey var diyip ya hiç birşey yapmaz ve boş boş evde otururlar(genelde ben bu şıkkı tercih ediyorum)yada o kadar şeyi güne sığdırabilmek için herzaman ki kalkış saatlerinden bile erken kalkıp çalıştıkları günden daha yoğun ve tempolu bir gün geçirirler;))Eğer siz de benim gibi tembel tembel evde oturacaksanız ya sabah kahvaltısına ya da beş çayının yanına Leziz Fiyonkları öneririm,arzu ederseniz yanında peynir çeşitleri ile yada reçel çeşitleri ile ya da bol pudra şekeri ile tüketebilirsiniz.AAA bu arada lütfen yufka açamayanlar yada daha önce denememş olanlar korkmasın denemekte fayda var çünkü gerçekten çok kolay açılabilen bir hamur oluyor;))


LEZİZ FİYONK

MALZEMELER: 1 Adet yumurta
1 Yemek kaşığı yoğurt
1/2 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

YAPILIŞI: Tüm malzemeleri yoğuruyoruz ve ele yapışmayacak bir hamur elde ediyoruz,merdane yardımı ile unladığımız tezgahın üzerinde açıyoruz çok büyük olmayan tek bir yufka çıkıyor zaten bu hamurdan 2parmak eninde ve parmağımızın boyunda şeritler kesiyoruz.

Elde ettiğimiz dikdörtgen yufkaların tam ortasından bir burgu yapıyoruz ve burgu yaptığımız yeri şöyle iki parmağımızın arasında ezip birbirine biraz da olsa yapışmasını sağlıyoruz ki kızarırken açılma yapmasınlar.

Bol kızgın yağda kızartıyoruz.
- NOT:Bu vermiş olduğum ölçülerle tabaktaki kadar fiyonk elde ediyoruz eğer siz daha fazla yapmak isterseniz bu tarifi 2 hatta 3 katına rahatlıkla çıkarabilirsiniz,ayrıca içine tuz ilavesi veya çok az pudra şekeri ilavesi yapabilirsinizde.
AFİYET OLSUN...

Cuma, Eylül 22, 2006

ZUHAL'CE ÇENTİK KEBABI;))) ve FINDIK PROJESİNE İÇERİĞİ FARKLI BLOGLARDAN DESTEK VE YORUMLARI;)))

Dışarda yediğim lezzetleri mutlaka evde de denerim acaba ev yapımı usulleri nasıl olur diye tıpa tıp benzemese de ev yapımı oldukları için çok daha güzel olur özellikle benim gibi mide rahatsızlığı çekenleriniz iyi bilir ki dışarda yemek yediğinizde daha sonrasında mutlaka bir mideyi rahatlatıcı tableti de yanınızda götürüsünüz eh fena da olmaz yemekten 10dak. sonra mideniz kavrulmaya başlar dışarda kullanılan yağlardan mıdır yoksaaa mide fazla masrafı sevmezde git evinde temiz temiz yap ye sinyalimi verir bilinmez???;)))İşte yıllar önce bir kebapçıda yediğim ve daha sonrasında evimde sık sık uyguladığım bir lezzet.Yöresi varmıdır? varsa benim yaptığım da yöresine aykırılık varmıdır? bilemem ama ikram ettiğim misafirlerimden her zaman tam puan almış bir lezzet olduğunu çok iyi bildiğim için sizlere sunmak istedim emini sizde ikram ettiğiniz kişilerden tam not alacaksınız;)))

ZUHAL'CE ÇENTİK KEBABI

MALZEMER:Malzemeler 4 KİŞİLİK
500gr.Antrekot veya Biftek
5-6 Adet iri patates
3-4 Adet Patlıcan közlenmiş(ben busefer tat hazır köz patlıcan kullandım)
1-2 Adet Közlenmiş Kırmızı biber turşusu
yeterince yoğurt(Bol olursa iyi olur)
2-3 diş sarımsak

YAPILIŞI:Öncelikle patlıcanları bir süzgeçden geçirip süzdürelim daha sonra geniş bir servis tabağına alalım,eğer köz patlıcanı evde yapacaksanız ocağın üzerinde patlıcanı közledikten sonra kabuklarını soyup limonlu suyun için de ve mutlaka cam olan bir kase de birsüre bekletin sıkarak suyun içinden alıp küp küp doğrayın(cam dışında başka bir kaba koyarsanız çelik ya da plastik gibi patlıcanlarınız kararacaktır;onun için cam kase olması ve limonlu su olması şart).Hazır köz patlıcanların sevmediğim kısmı renkleri maalesef çok kararmış oluyorlar ama yemek acil yapılacaksa epey işe yarıyor;))

Patateslerimizi kibrit çöpü gibi incecik şerit halinde doğruyoruz ve bol yağda kızartıyoruz.Diğer yanda etlerimizi de aynı patatesde olduğu gibi olabildiğince ince şeritler halinda dilimliyoruz ve çok çok az yağ ile kavuruyoruz önce sularını veriyorlar sonra altını kısıp sularını çekip kavrulmaya başlayınca içine tuz,çok az kekik ve kırmızı pul biber koyup kavurmaya devam ediyoruz.

Pateslerimizin yarısını köz patlıcanımızın üzerine alıyoruz onunda üzerine sarımsaklı yoğurdumuzu üzerini kapatacak gibi ilave ediyoruz,yoğurdun üzerine patateslerimizin diğer yarısını alıyoruz

Üzerini etimizle kapatıyoruz.

Diğer yandan göbek(atom)salatamızı ince kıyım doğrayıp zeytinyağ ve limon suyu ile karıştırıyoruz salata tabağımızın kenarlarına alıyoruz,rende havucumuza 1-2 kaşık mayonez,limon suyu ve konserve mısır ilave edip iyice karıştırıp onuda salata tabağımızın ortasına yerleştiriyoruz;.Haydiii yemek hazıııır herkes masayaaaa;))))

AFİYET OLSUN...

FINDIK PROJESİ HERGEÇEN GÜN FARKLI DESTEKLER ALMAYA DEVAM EDİYOR
-EEE NE DE OLSA HANIMLAR KAFALARINA BİRŞEYİ KOYARLARSA PEŞİNİ KOLAY KOLAY BIRAKMAZLAR VE İŞİ SON NOKTASINA KADAR DA GÖTÜRÜP SONRASINDA BEŞ ÇAYLARINI FİNCANLARINA ALIP KEYİFLE YUDUMLARLAR;
-HANIMLAAAAAAAR ÇAYLARI DEMLEMEYE BAŞLAYIN ARTIK BU İŞİN SONU GELİYOR GİBİ;))))
Sevgili Kedili Mutfaklar Oya'cığımla,Sevgili Gelincik Tarlası Burcu'cuğumun öncülüğün de başlayan emekleri ve güzel mamalarıyla destekleyen blog arkadaşalarım,yaptıklarımız sanırım boşa gitmiyor bakın yemek bloglarının dışına çıkmaya başladık bile.Sayın
A.SELİM TUNCER Fındıkla ilgili yazısından aldığı ilgiden dolayı Fındıklı araştırmasında Fındık projesinden arkadaşı Marketing Post Cengiz Bey vasıtası ile haberdar olmuş ve bloğuna taşımış Fındığın da peşini kolay kolay bırakacağa da benzemiyor ;))Ne güzel farklı içerikli bloglarda bu tip haberlerin çıkması gerçekten çok hoş Fındıklı yazılarınız için teşekkür ederiz ;))Sayın A.SELİM TUNCER ayrıca yumurta kırmaktan kurtulup yeni lezzetler deneyebileceğiniz mutfaklarımıza da hoşgeldiniz;))
İşte A.SELİM TUNCER'in bloğunda Fındıklı yazısını olduğu gibi aktarıyorum ayrıca bloğuna göz atmanızı tavsiye ederim ben yazılarını okurken çok keyif aldım hatta bilmediğim konularda da farkli fikirler elde ettim.
Perşembe, Eylül 21, 2006
“Maadem finduk zamaaaanidur, yaparik pişuuuyler daaa!”
Dün “Türk fındığı nasıl kurtulur?” başlıklı bir yazı yayımlamıştım, gelen yorumların çok üstünde olumlu tepki aldım. Taban fiyat, hükümet, Fiskobirlik gibi konulara girmediğim ve uzun vadeli bir stratejiden söz ettiğim halde, yazımda ortaya attığım görüşlerin, özellikle Karadenizli dostlar tarafından önemli bulunmasına sevindim. Bu işin bir yönü... Daha da önemlisi, ben burada Türk fındığının nasıl kurtulacağıyla ilgili ahkam keserken birileri çoktan işe el atmış bile... Bazı yemek blogları bir araya gelerek Finduk Zamanı adlı bir oluşum başlatmışlar. Bu yazının başlığını da bu grup içinde yer alan Zuhal Yalçın Hanımefendi’nin bloğundan aldım, affına sığınarak.

Farkında değildim, Marketing Post’tan Cengiz haber verdi de öğrendim. Bu bloglar, içinde fındık olan yemek tarifleri yapmaya başlamışlar, daha çok fındık tüketilmesi için... Gelirleri çocuklara gidecek olan girişimin “Finduklu Tarifler” isimli bloğunda bu tarifler bir araya getiriliyor. Ayrıca bu tariflerden bir de yemek kitabı hazırlıyorlarmış. Cengiz “Buna toplumsal destek diyorum ki, en muhteşemi de bu bana göre. İyi işlenebilirse, fındığın kurtulmasına büyük katkı sağlayabilir bu proje.” diyor. Ben de öyle düşünüyorum.

Fındık yalnızca Karadeniz’in ve Karadenizlilerin değil, tüm Türkiye’nin değeridir.


Bu arada, duyuyordum da, yemek blogları konusundaki zenginlik ve birikimin bu düzeyde olduğunun farkına ilk kez varıyorum. Kimi blog sahiplerinin fotoğrafları ise profesyonellere taş çıkartacak kalitede... Belki de profesyoneller. (İlk fotoğraf Açık Büfe, Nezaket Kalafat; ikinci fotoğraf Armeda, Arzu Altan’a ait.) Yemek blogları dünyası o kadar zengin ki mutlaka atladıklarım olmuştur, Finduk Zamanı projesine katılan tespit edebildiğim yemek blogları bunlar:

| KEDİLİ MUTFAKLAR | ÖZGÜL’ÜN SOFRASI | YEMEK GÜNLÜĞÜM | YEŞİM’İN MUTFAĞI | CAN SIKINTISI VE MUZ KABUĞU | AİNTAB SOFRASI | SUSPECT | DEVLETŞAH | BENİM KÜÇÜK MUTFAĞIM | ZUHAL YALÇIN’IN KARNAVALI | EBRULİ LEZZETLER | GELİNCİK TARLASI | DİLEK’ÇE | DAMAK TADI | YOGURTLAND | AÇIK BÜFE | HANİMİŞ | HÜLYA YILMAZ | ARMEDA | HANİFE’NİN TARİFLERİ | MUTFAK MASALI | MİS KOKULU EKMEKLER | MUTFAKTA ZEN | LİMON ÇİÇEĞİ | PASTACI | TUHFE | TULOSH’TAN İNCİLER | TUZ VE BİBER | BİZİM PASTANE | GÖÇEBE | NENONİ | CELERONE | YEMEK KOKUSU | HİKAYEE | ZEYNEP’İN GÜNLÜĞÜ | MİSS ÇİLEK | PORTAKAL AĞACI | BİZİM EVİN AŞÇISI | TEATIME BLOG | NANE LİMON | PONÇİK | ZEYNEP’İN MUTFAĞI | ERİK BAHÇESİ |


Marketing Cengiz Bey'de A:SELİM TUNCER Beyefendinin Türk Fındığı Nasıl Kurtulur? Başlığı altındaki yorumuna şöyle demiş:

Üreticileri, satıcıları, reklamcıları geçtim de gözden kaçan çok daha büyük bir çabayı da haber vermek isterim.

''Bir grup yemek blogu önderliğinde "Finduk Zamanı" adında bir projeye başlanmış. İçinde fındık olan yemek tarifleri yapmaya başlamışlar, daha çok fındık tüketilmesi için. Sonra bu tarifleri bir blogda toplamaya başlamışlar. Ayrıca gelirleri çocuklara gidecek, ve bu fındıklı tariflerden oluşacak bir yemek kitabı hazırlığına başlamışlar. Buna toplumsal destek diyorum ki en muhteşemi de bu bana göre. İyi işlenebilirse, fındığın kurtulmasına büyük katkı sağlayabilir bu proje.''

Perşembe, Eylül 21, 2006

ÖNCE SÖZ VERDİĞİM ŞEFTALİLİ- FINDIKLI DALMAÇYALI DAHA SONRA İKİ FARKLI KONU;))

MERHABAAAA
Öncelikle şunu söylemeliyim ki dün tarifini verdiğim ama adına karar vermediğim sosislilerin ismi bundan sonra sizlerden gelen istek üzerine SOSİSLİ LOLİPOP olmuştur vatana millete veeee midelere hayırlı olsun;))))
Şimdide Sevgili Burcu'cuğumla geçirdiğimiz gün için hazırladığım Şeftalili-Fındıklı tatlımın tarifini anlatacağım sizlere daha sonra da son zamanlarda özellikle bizim camiamızda hemen hemen hergün övgü dolu sözler duyduğum ve artık merakıma yenik düşerek satın alarak dinlediğim yepyeni bir sesten bahsedeceğim sizlere ve bir de sizlerin de hoşuna gideceğini düşündüğüm eğlenceli ve keyifli bir projeden;))amaaa önce tatlımız;))

ŞEFTALİLİ-FINDIKLI DALMAÇYALI
MALZEMELER: 3 adet şeftali
1 paket petibör bisküvi(ben çifte kavrulmuş olanını kullanıyorum)
1 paket Dr.Oetker Creme Ole + 2,5 su bardağı süt
1 paket Dr.Oetker Beyaz Çikolatalı Sos + 3,5 çay bardağı süt
200 gr fındık
Üzerini süslemek için Renkli Çikolatalı draje

YAPILIŞI: Şeftalileri gelişi güzel iri iri bir kaba doğruyoruz

üzerine irili ufaklı bisküvimizi kırıp
Fıdığımızın yarısını iri iri kırıp karışımımıza ekliyoruz ve elimizle yoğurarak iyice karıştırıyoruz.İster benim gibi kaselere isterseniz ortaboy bir borcamın altına yaptığımız karşımı yayabilirsiniz,

Krem olemizi sütle çırpıyoruz

Diğer tarafta beyaz çikolatalı sosumuzu sürekli karıştırarak pişirip
Kreme ole'lerimizin üzerine kaşıkla sosumuzdan eşit paylaştırıyoruz ve tam ortasına yerleştiriyoruz.Sosumuzun hafif oda sıcaklığına gelmesini beklerken diğer yanda üzeri için fındıklarımızı kırıyoruz

Fındık ceviz veye yemeklik soğanımı Tupperware mini şef le yapıyorum ve hepinize de bu mini şefi öneriyorum bence her mutfakta bulunması gereken minicik ve pratik,yıkaması kolay bir alet;))Fındıklarımızı da talımızın üzerine serpiyoruz ben bu şekilde yaptım ki her kaşıkta farklı bir lezzet yoğun olsun diye

Veee en son renkli çikolatalı drajelerimizle süsleyip dolaba koyabiliriz isterseniz 30 dak sonra yani üzerindeki çikolata sos soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz;)Yapımı kolay ve çocukların beğeneceği ve besin değeri de yüksek olan bir tatlı ayrıca çok lezzetli ve besin değeri yüksek olmasına karşın çok hafif bir tatlı;))Dilerseniz şeftali mevsimi geçmeden çocuklarınıza yapabilirsiniz severek yiyeceklerini umut ediyorum;))NOT:Siz farklı meyvalarla da deneyebilirsiniz elma,armut,portakal suyu,muz vs...

AFİYET OLSUN...

VEEE uzun zamandır birçok müzisyen arkadaşımdan duyduğum yeni bir albüm yeni bir sesi sizlerle paylaşmak istedim içiniz de dinleyenler var mı bilmiyorum ama son yıllarda ki en iyi ses dedikleri HAKTAN,

ben de gerçekten çok merak ettim bu kadar methini duyduğum sesi ve bugün carrefoura alışverişe gittiğim de müzik reyonlarından geçerken aklıma geldi hemen standa gidip baktım tabii bakmakla birşey anlamayacağım için sepete attım eve gelir gelmez dinledim ilginç geldi kaset bana iyi ses olduğu kesin ama yorumlar çok ilginç yıllardır severek dinlediğim Arapsaçı'nın bambaşka farklı bir versiyonu ile karşılaştım önce çok anlayamadım ama dinledikçe kulağım alıştı doğrusu Bekleme Artık ve Sensiz olmuyoru çok beğendim Arapsaçı'nın Remixini yapmışlar işte o remix çok hoş olmuş hem mutfakta yemek yapıp hem de dans etmek çok iyi geldi vallahi denemenizi tavsiye ederim;))

Kasette değişik türlere yer verilmiş sanırım HAKTAN YORUMLAR albumünün özelliği bu.HAKTAN'ın her türe olan yaklaşımını göstermek ve biz dinleyicilere tanıtmak için yapmışlar ama ben ikinci kasette kasinlikle Bekleme Artık ve Sensiz Olmuyor tarzı şarkıları dinlemek isterim doğrusu;))Cd'nin kartoletine bakarken Müzik Yönetmenlerinin de Tarık AĞANSOY'la Hakan POLAT olduğunu gördüm ikiside arkadaşım ;))Yarın arayıp kesinlikle tebrik edeceğim bir kere evet HAKTAN'ın sesi güzel ama fonda ki müzikler öyle bir orkestrayla çalışılmış ki arkadan gelen müzikler pırıl pırıl.Elerinize yüreğinize sağlık Tarık'cığım ve Hakan'cığım;))Tarık Ağansoy hemde kasetin aranjörlüğünü yapmış gerçekten Türkiye'nin yetiştirdiği mükemmel Müzik adamlarından biridir ayrıca Hakan'cığım da kasette söz- müzik kendisine ait olan 3 parçanın altına imzasını atmış 1-Bekleme Artık 2-Yalan Olmaz(bu parçada bana kalırsa bu yılın türk sanat müziği formatında en çok dinlenecekler arasında yerini alacak)vee Birini Seviyorum 3 parçada çok güzel olmuş eline yüreğine sağlık Hakan'cığım;))Kaset DFM-Dirlik Film MÜZİK Yapımdan çıkmış.Emeği geçen herkesin ellerine sağlık;))Ne diyelim YOLUNUZ AÇIK OLSUN ARKADAŞLAR:))

AAAA bu arada HAKTAN hakkında mini bir araştırma yapınca şaşırmadım ve eh bu yeteneğin nerden geldiği anlaşıldı demekten de kendimi alamadım doğrusu;))Efendim meğer HAKTAN kardeş hepimizin çok yakından tanıdığı NİRAN ÜNSAL'ın ağabeyi imiş
anne ve rahmetli baba eski TRT sanatçılarındanmış ehh bu çocuk dinlenir o zaman deyip artık Cd'lerimin yanında yerini aldı;)Tavsiye edilir;)Bu arada yine yaptığım bir araştırma ile Seyhan Müziğin sayfasından hem sipariş verebiliyorsunuz hemde bahsettiğim 10 şarkının bir kısmını dinleyebiliyormuşsunuz bakmak isteyenler için linkini verdim;))
Veee diğer eğlenceli bir projeden bahsetmek istedim sizlere bakalım sizde beğenecekmisiniz? KADİR DOĞAN'ın yaptığı bir çalışma bakın Kadir bizlere nasıl seslenmiş onun sitesinden aldığım yazıyı sizlere aynen iletiyorum.Ben katıldım o kadar ilginç masaüstleri gönderilmiş ki hayran oldum insanların bilgisayarlarını bu kadar profesyonal kullanabildiklerine;))Nasıl katılacağınıza gelince Kadir Doğan'ın sitesine girdiğiniz de bunu ne kadar basit olduğunu göreceksiniz çünkü Sevgili Kadir çok detaylı ve hoş bir çalışma ile anlatmış;))Hadi şimdiden sizlere kolay gelsin;)

KADİR DOĞAN DER Kİ...
Masaüstünüzün sizin için ve başkaları için ne ifade ettiğini merak ediyoruz?
Katılmak için masaüstünüzün (orjinal boyutta) görüntüsünü ve sizin için ne ifade ettiğini anlattığınız kısa bir yazıyı, Ad (Soyad,isteğe bağlı),Yaşadığınız İl,Meslek bilgileri ile beraber 'deskshot@gmail.com' adresine gönderebilirsiniz. Şimdiden katılım için teşekkür ederiz.
Neden masaüstü mü göndereyim?
Bilgisayarımızı açtığımızda karşımıza ilk gelen, bazıları için özel alan bazılarının, kardeşiyle ya da ev arkadaşlarıyla paylaştığı kamuya açık alan. Ama her iki durumda da bizden birşeyler taşıyan genellikle microsoft bazen linux destekli ekran görüntülerimiz, masaüstümüz. Karmakarışık olsa da aradığımızı hemen bulduğumuz bize ait alanlar. Duvarkağıdını özenle seçtiğimiz ya da hiç bir zaman süslemediğimiz uğrak yerimiz.
Sizin için masaüstünüz neyi ifade ediyor bunu merak ediyoruz. Ayrıca "mesleki olarak bilgisayar kullanım alışkanlıklarını ortaya çıkarabilir miyiz?" şeklinde kafamızda bir soru var.

TÜM DOSTLAR SEVGİYLE KALIN...