Cumartesi, Şubat 17, 2007

BİRAZ GÜLÜMSEYELİM İSTEDİM;)) iYİ HAFTA SONLARI;))



ÇALISAN KADIN


Eskiden kadin olmak daha kolaydi. Kadinlar sadece evde olur,
Yemek yapar, çocuk bakarlardi. Sadece esinin geliri düsükse kadin çalisirdi
Ve çalisan kadına acınırdı.

Kadın çalışıyorsa, evine bakamayacağı düşünülürdü, zaten kadın

Bekârken çalışıyor idiyse bile evlenince evinin kadını olurdu.

90'li yillara gelindiginde kadin sadece evde olmak istemedi, artik çalismak ekonomik olarak özgürlesmek istiyordu.
Önce üniversite okumaya, sonra çalışmaya basladi. Bu kadinin hosuna gitmisti. Çalisiyor, istedigi gibi harciyor, geziyordu. Artik çalisan kadin evli olmak degil bekâr olup gününü gün etmek istiyordu.

Yaşasın özgürlük...
Çalisan kadin artik iskolik olmustu, çalisiyor ve y üksekliyordu.

Zirveye ulasmisti. Birçok şirkette önce orta kademe, sonra üst kademe yönetici kadın oldu.

90 'larin sonuna gelindiginde sirketler yalniz ve iskolik 30 ' lu yaslarinda kadinlarla doluydu..

Bu çalışan kadına yetmedi, çıtayı biraz daha yükseltti.

Artik hem evli ve hem de başarılı çalışan kadın olmalıydı.
Çalışan kadın etrafına bakindi. Başarılı, paralı koca adayları gözden geçirildi.

Adaylardan kel, sisman ve kisa boylu olanlar hemen elendi. Ince ruhlu, saraptan anlayan, 14 Subat'ta müthis sürprizler yapabilen, kimsenin bilmedigi yerlerde basbasa tatillere götüren, yasamayi seven ve bol bol espiri yapanlar hemen kapisildi.

Yurt disindan gelinlikler getirtildi. Otellerde muhtesem dügünler yapilip, Maldivler'e ya da Bali'ye balayina gidildi.

Balayindan sonra çalisan kadin hizla is basi yapti.

Gündüzleri toplantidan toplantiya kostururken artik aksam yemegini de düsünmeye baslamisti. Aksam ne yenmeli, nereye gidilmeli,

Esinin gömlekleri, pantolanlari ütülü mü, kiyafetleri kuru temizlemeciye gitti mi
Geldi mi, marketten alinacaklarin listesini çikar, is çıkısı git al, eve gel, aksam yemegini hazırla....

Çalisan kadin artik mutluydu. Gece yatagi sicacikti. Üzülünce derdini paylasan, hastalaninca ona bakan, aglayinca destek olacak bir omuza,göz yaslarini silecek sevkatli ellere sahipti.

15 saat kosturmak kadina viz geliyordu. Etraf bu sekilde kosusturan, ev ile is arasi çift vardiya çalisan Kadinla doluydu.

Zaman geçiyordu. Çalisan kadin 35 ine yaklasiyordu.

Biyolojik saati "bebek, be - bek" diye uyari vermeye basladi. Evet, çalışan kadın hemen çığlıklar atmaya başladı "Kariyer de yaparim Bebek de" diye...

Çalisan kadinlar hemen sosyetik kadin dogumcularin r andevularini doldurdular. Çalisan kadinlar ajandalarina ve islerinin temposuna uygun zamani seçip hemen mikroenjeksiyonla bebek yapmaya basladilar. Kimi tek, kimi ikiz, kimi üçüz istedi. 1–2 ay sonra güzel haberler sirayla gelmeye basladi, çalisan kadinlar hamileydiler. Çalisan kadin hem hamile, hem güzel olmak istedi.

Hemen diyetisyenlere kosulup, özel hamile diyetleri alındı, bol bol kivi yenmeye baslandi. Eskisi gibi tatli, tursu, börek, erik aserilmiyor, karpuz, kivi ve mango isteniyordu gecenin bir yarisi eslerden.

Çalisan kadin çocugunu eski usul büyütmeyecekti. Hemen onlarca hamilelik, bebek büyütme kitaplari alındı, birçok internet sitesine üye
Olundu,

Yoga ve anne-baba kurslarina yazilindi.

Çalisan hamile kadin artik gün gün takip ediyordu bebeginin gelisimini.

Bugün 43. gün, bebegim üzüm tanesi gibi... 59. gün, parmaklari olustu... 89.gün, bugün ilk defa hiçkirdi... 210 uncu günden sonra artik bebegin matematik zekasinin artmasi için Mozart dinletilecek...

Sonunda mutlu gün geldi. Çalisan kadin artik anneydi. 3–4 aylik izinden sonra çalisan kadin öldürücü diyetlerle zayiflayarak incecik bir sekilde isbasi
Yapmisti.

Artik başarılı bir yönetici, iyi bir es ve anne olarak 24 saat çalisiyordu.

Bebek büyüdükçe, sosyallesmesi için çalisan kadin cumartesilerini çocuguna ayirdi.

Artik tüm anneler topluca etkinliklere katilmaya basladilar.
Yas günü partileri, tiyatrolar, piyano dersleri, basketbol, tenis ve yüzmekurslarinin biri bitiyor, digeri basliyordu.
Çalisan kadina bu da yetmedi. Artik hem çalisiyor, hem iyi bir es olmaya gayret ediyor ve hem de annelik yapiyordu.

Çalisan kadin çitayi birkez daha yükseltti.

O artik evinde katkisiz, saglikli ekmekler, reçeller yapmali, organik gidalarla, vitamini bol sebze yemekleri hazirlamali, çocuguna ve esine özel günlerde pastalar yapabilmeli, bu pastalari çok güzel süsleyebilmeliydi.

Bütün çalisan kadinlar yemek yapma kurslarina kosmaya basladilar.

Evlerine ekmek yapma makinalari aldilar, toplanti aralarinda bir birlerine yemek tarifleri vermeye basladilar,

"Dün nefis bir çavdarli ekmek yaptim, istersen tarifini vereyim" Ben de hafta sonu harika bir pasta yaptim. Evdekiler bayildi.

Bir aksam gelin De size de yapayim" Bakalim çalisan kadin bundan sonra çitasini nereye yükseltecek?


Gelelim erkeğe. Bu süreç içerisinde çalisan erkek ise çitasini hiç yükseltmedi.

80 lerde, 90 larda ve 2000 lerde hep TV izliyordu...

Perşembe, Şubat 15, 2007

YEŞİL ELMA'DA SEVGİ GÜNÜ İÇİN NELER YAPTIK

Bildiğiniz gibi 13 Şubat'ta Stv ekranının en sevilen programlarından biri olan Yeşil Elma Programına davet edilmiştim.
Daha önceki programda blogculardan da bahsedip blog dünyasındaki maharetli dostlarımı herkes tanısın istediğim için Yeşil Elma Programının güzel gönüllü Yapımcısı sevgili Filiz Erdoğan Hnm'a
"Tabii memnuniyetle gelirim ancak blogcu arkadaşlarımdan birini de konuk edebilirsek sevinirim demiştim;)"
Sevgili Filiz Hnm'da "aaa çok güzel olur bizde memnun oluruz"cevabını verdiğinde çok mutlu oldum;)
Benim bloğumun her aşamasında benim yanımda olan bloğumun da isim annesi olan sevgili Burcu'cuğuma bu haberi verdiğimde o da çok mutlu oldu ve "bende seve seve gelirim dedi;)"
13 Şubat programının bir özelliği de birnevi 14-Şubat Sevgililer Gününe hazırlıktı Burcu ile de birşey yapalım diye kararlaştırdık ve bizi en iyi ifade edeebilecek şeyin Pasta olduğuna karar verip kolları sıvadık;)
Ben pazar günü 2 adet kek yaptım,ertesi gün Burcu bana geldi ve pastamızı oluşturmaya başladık,
Pastamız bittiğinde içimiz de heyecan fırtınası esiyordu "Acaba beğenilecek mi,tadı nasıl oldu vs."

Tabii mutfaktan ilk çıkışımızda pastamızla askerlik hatırası misali fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedik;))

Veee işte program günü gelmişti;)
Her zaman ki gibi kanal çalışanları ve programa emeği geçen herkes bizi güler yüzü ve tatlı dilleri ile karşıladılar;)
Program başlayıp size Merhaba dediğimiz dakika ile hoşçakalın dediğimiz son dakika arasında sanki hiç zaman girmemişti o kadar kısa geldiki program biz bile inanamadık;(
Aslında tam süresini doldurmasına rağmen bize kısa geldi hatta kurabiye mumluk yapmaya zaman bile kalmadı ama program sonrası yaptım ve ertesi günü sevgili Oktay Usta'da sağolsun göstermiş;)
Programın canlı yayın akışında sizler için çektiğim fotoğraf işte bu;))

Böylelikle bu programında kamera arkasını çekmiş oldum;))
Programı kaçıranlar neler yaptığımızı merak etmişler.
İşte Sevgili Oktay Usta'nın büyük bir rahatlık ve keyifle yaptığı Sebze'den oluşan Çelenk.

Bizim yaptıklarımıza gelince

Burcu ile yaptığımız Pastamız en kısa zaman da tarifini vereceğim;)
Cam şekerli Kurabiye

Çift renkli tost ekmekleri ve Sandviç

Patlıcanlı Kiş

Pembe gönlüm sende Kremalı Minik Kekler;)

Veee programın sonunda Pastamızın kesildiği an en heyecan verici kısmı acaba içi nasıl görünecekti;))

Renkleri sevdiğimi ve ne yaparsam yapayım rengarenk olmalı fikrimi beni tanıyan sizler zaten iyi biliyorsunuz;))Burcu'cuğumu da kandırdım bu konuda;))Şükür ki mahçup olmadım;))

Dinazor dilimi olan pastamızı herkes çok beğendi ve tam not aldık;))
Ellerine sağlık arkadaşıııım;))
Bize sevgi ile ev sahipliği yapan Stv'ye
Yeşil Elma programının Ustası Sevgili Oktay Usta'ya,
Programa tecrübelerini,birikimlerini,bilgilerini sevgi ile aktaran
Programın Yapımcısı Filiz Erdoğan'a,
Program Editörü Filiz Beştepe'ye,
Programın Yönetmeni Zeman Göl'e,
Yapım yardımcısı Gülşah Yılmaz'a,
Profesyonel Mutfak Yardımcısı Saliha Artunç hanımefendiye,
sesten,kamera ekibine kadar sıcacık dostluklara sonsuz sevgiler;)
Veee tabii ekran başında bizi yalnız bırakmayan siz sevgili dostlarımıza SEVGİLER;))

SEVGİ GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...

Pazar, Şubat 11, 2007

SEVGİLİLER GÜNÜ PASTASI VE 13 ŞUBAT STV.OKTAY USTAYI KAÇIRMAYIN;))

Mutfağıma uzun zamandır ilgi gösteremediğim için sizlerle hiçbirşey paylaşamadım ama 14 Şubat sevgililer günü için aynı tarifle alternatif şekillerde pasta önerim olacak;)
Bu arada 13 Şubat Stv.'de Okatay Ustanın program konuğuyum ve Sevgililer günü için farklı lezzetler deneyeceğiz,biliyorum ki siz sevgili dostlarım bizi yine ekran başında yalnız bırakmayacaksınız bu program da benim de sizlere bir sürprizim olacak;))

SEVGİLİLER GÜNÜ PASTASI


PANDİSPANYA MALZEMELERİ:3 yumurta
5 çorba kaşığı toz şeker
3/4 su bardağı un
Pandispanyamız piştikten sonra hafif ıslatmak için çok az süt
İÇ KREMASI İÇİN:500ml.süt
3 çorba kaşığı un
4 çorba kaşığı toz şeker
1 paket vanilya
2 adet muz,çilek,ananas veya dilediğiniz mevsim meyvası olabilir özellikle yaz aylarında üzüm ve şeftalilisi çok güzel oluyor.
ÜST SÜSLEMESİ İÇİN:1 poşet şanti
1 su bardağı soğuk süt
Kalpli şekerlemeler,inciler veya granür fındıkla süsleyebilirsiniz.
YAPILIŞI:Önce iç kremamızı hazırlıyoruz.Sütümüzü,unumuzu,şekerimizi ve vanilyamızı bir tencereye alıp tel çırpıcı ile iyice karıştırarak muhallebi gibi pişiriyoruz.Karıştırma işlemini ocağı kapatana kadar devam ediyoruz ki muhallebimiz top top olmasın.Pişirme işlemi bittikten sonra bir kenara ılnması için alıyoruz ama sık sık karıştırmayı ihmal etmemeliyiz,üzerinde kaymak oluşumunu önlemek gerektiğinden soğuyana kadar karıştırılmalıyız.

1poşet toz şanti ile de sütümüzü çırpıyoruz.

Pandispanya yapımı:Yumurta ve şekeri mikserle koyu bir kıvam açık bir renk alana kadar karıştırıyoruz.Mikserimizin hızını iki katına çıkarıp yüksek devirde 8 dak.çırpıyoruz.Mikserimizi kapatmadan en düşük devrine alıp yavaş yavaş elenmiş unumuzu ilave ediyoruz iyice karıştırdıktan sonra büyük fırın tepsisine yağlı kağıt seriyoruz. Üzerine pandispanya hamurumuzu alıp bir spatula yardımı ile her yeri eşit kalınlıkta olacak gibi yayıyoruz.

Fırınımızın üst rafında 200 derecede yaklaşık 12-14 dak. kadar pişiriyoruz.Burda dikkat edilecek nokta herkesin fırını farklı çalıştığı için pandispanyamız hafif pembeleşiyor ve yanları daha çabuk renk alıyor yanlarını karartmadan hemen fırından almalıyız.

Şimdi arada bir karıştırarak soğuttuğumuz kremamıza hazırladığımız şantimizden 1-2 kaşık ilave edip küp küp doğradığımız meyvalarımızı da ilave edip karıştırıyoruz.Ben çilek kullandım siz istediğiniz bir meyvayı kullanabilirsiniz.

Pandispanyamızı fırından çıkarır çıkarmaz sütle hafif ıslatıp meyva ile lezzetlendirdiğimiz kremamızı üzerine her yanına eşit şekilde gelecek gibi yayıyoruz .Uzun kenarından başlayıp rulo halne getiriyoruz,yağlı kağıdı ruloyu oluştururken her turunda sıyırıp alıyoruz.Ruloyu oluşturduktan sonra bitiş noktası altta kalacak gibi servis tabağına alıp üzerini şantimizle kaplayıp şekerlemeleri,incilerimizi ya da dileğiniz süslemeleri yerleştiriyoruz.Renkli jelibonlar da çok güzel ve sevimli oluyorlar.


Dilerseniz kalp şeklinde bir kalıpta pandispanyamızı pişirip ikiye kestikten sonra ara kremasını sürüp yine üzerini şanti ile kapladıktan sonra yanlarını granül fındıkla kaplayıp üzerine çikolata,jelibon,veya değişik objeli çubuklarla süsleyebilirsiniz.


SEVGİYLE KALIN ;)...